Nisan 03, 2006

Allı Gelin

Kategori Nakış

Allı Gelin Al Olaydın, Selvilere Dal Olaydın. Gelen Geçen Yolculardan, Nazlı Yar Beni Soraydın

Geçen Cuma günü Derya Gibi programında da ayrıntılı bir şekilde anlatılan Ter Kırma işinden bir örnek yukarıda gördüğünüz. Sevgili Leman kına töreninde kullanılan bu örtüyü çalışmış. Fotoğraf Makinası yeni olduğu için pek iyi çekemediğini söyledi. Tel Kırma tekniğinin yüzyıllara dayanan bir geçmişi var.Hiç makas kullanılmadan tül üzerine yapılıyor. Tel birbirine kırdırılarak ilerletiliyor. Bu nedenle adı tel kırmadır. İşin öncesinde, öyle desen çizeyim, kopyalama yapayım gibi kolaycılık yok. En zorunu düşünün. Yani tam anlamıyla el emeği, göz nuru. Sabır ve dikkat gerekiyor. Desenin bir yerinde bir iplik atlandı mı, hata, işleme bittikten sonra ortaya çıkıyor. Tel kırmanın önü ya da arkası yoktur. Yani her iki tarafı da kullanılır. Emeğin, sabrın, dikkatin ve maharetin ürünü. Tel kırma işi, tüm işlemeler içinde gümüş ışıltısıyla kendini hemen fark ettirir. Elinize alınca hiç bir iplikten beklemediğiniz bir ağırlık hissedersiniz. Zira gümüş tellidir. İstenirse altın da olabilir.

Aşağıdaki fotoğrafta görülen ise, Bartın yöremizde yapılan tel kırma bir örtü. Desenlerin isimleri de var. ‘Kaymak Tabağı’ gökyüzünden düşen bir yıldızı anlatır, ‘Sarhoş Sokağı’ ismi gibi yalpalaya yalpalaya yapılır ama işleyen için zor bir motiftir. Çoğunun da ismi yoktur.

Hiç yorum yok: